Yazın ilk habercileri kulağıma güneşli havayı fısıldadı gün ışıdığında. Hemen kahvaltı programımızı yapıverdik bir çırpıda. Enteresan bir şekilde sabah tükettiğim tereyağ ve peynire inat değişik lezzetlere şans verdim artık hayatımda. Ana sıcağı beklerken gelen başlangıçları görünce kısa süren motorsiklet yolculuğunda ne kadarda acıkmış olduğumu bir kez daha anladım.
Sevgili Meleğimin tavsiyesi üzerine gittiğimiz Hasköy'deki pideciyi bilmeyen kalmamış galiba öyle kalabalıktı ki. Herşey oldukça doğal ,havasıda mis gibiydi. Biliyormusunuz köy yumurtası bile satıyorlardı . Ama kırılma ihtimali çok yüksek olduğundan dolayı malesef cesaret edemedim almaya. Ayrıca kahvaltı tabağıda vardı.
Specialleri olan pideyi görünce Allahım bu nasıl birşeydir deyip fotoğraflamayı unutup bir parçasını çoktan tükettim bile.
Şu an bu yazıyı yazmak öyle zorki gerçekten lezzeti kelimelerle ifade edemiyeceğim ,sıcacık pidenin içinde eriyen tahin helvası. Acı olan ise bu lezzetin müessesenin ikramı olmasından dolayı tıkabasa yiyememek. Ne kadar ısrarda edilse hazırlamıyorlarmış.
Son parçayı kim mi yedi ? tabiki ben:))
Kan şekerim tavan yapınca anca farkedebildim çevredeki güzelliği. Yinede yalnız olmadığımızdan dolayı günü çok fazla anlatacak kareler yakalayamadım.
Restorantın arkasındaki camiye yuva yapan leyleğin çıkardığı takırtılar inletince ortalığı, yavrusunu beslediğini gördük.
Kısa süren kahvaltı sefasından sonra , kahveyide şehrin merkezindeki oksijen deposu parkımızda yudumladık. Bir yandan ısrarla eşimin TRT Belgeselde canlı yayınlanan Motocross yarışını izleme istiği yüzünden bulduğumuz çözüm tabiki sanal oldu. Bu çok büyük bir gelişmeydi . Ulusal bir kanalda yer vermeleri artık motorsporlarına verilen önemde iyi bir adımdı.
Sonunda içerde sıkınlınca teknolojinin nimetlerinden faydalanıp , oyunla karışık canlı yayın keyfi.
Baharı öyle seviyorumki açan her filizde yaşadığımı hissediyorum sanki.
Evet , evet daha doymadık akşamada kremalı , tonbalıklı makarna .
Bol yemeli içmeli bir günün bitiminde üzerime çöken gribin son mikrobu.
Gribe yenik düşmemek için verdiğim çaba . Zorda olsa bitirdiğim Fiyonklu mutfak takımı.
Runnerın son fiyonku kalmıştı . Onuda dikince takımı tamamlamış oldum. Yeni sahibesi iyi günlerde kullansın.
Zeynebimin anneannesinin benim ölçülerimi farklı hayal edip hazırldığı yeleğe ufak bir dokunuş yapıp kendime uyarladım . Tamda mevsimi :)
Bu mutlu çift kimmi??Daha önce hazırladığım nikah şekerlerinin sahibi Saadet&Barış
Ne kadarda mutlu görünüyorlar. Mutlulukları daim olsun . Ne güzel , insan böylesi özel günlerde bir parçasının olduğunu bilmesi ayrı bir hissiyat, farklı bir gurur.
Umarım hep böyle mutlu olurlar.