by
''Hızlı ve hırçın bir koşuşturma içindeyiz çoğu zaman .
Yapılacak işler , bitirelecek ödevler, gidilecek yerler ,edilenecek payeler , tırmanılacak basamaklar bir türlü bitmiyor. İstanbul'da zaman , su gibi , maden gibi , ekmek gibi kıt bir kaynak olmuş; bize yetmiyor.
Güne ne kadar erken başlarsak başlayalım evden hep telaş içinde çıkıyoruz. Ve ne kadar acele edersek edelim , azalmıyor bu telaşımız. Bir iş biter gibi oluyor , ardından hemen yeni bir iş çıkıyor. Ha bire geç kalıyoruz ; yetişemiyor yetinemiyoruz. Bedenimiz ter içinde koşarken zihnimizin kancaları bir yerlere takılıp kalıyor. Ya geçmişe gidiyor aklımız ya geleceğe kayıyor. Ya başlıyoruz'' geçmişte kim bana ne demişti , filanca tarihte şöylemi olmuştu , yoksa böylemi olmuştu?'' diye çetele tutmaya , gereksiz hatıralar arasında boğulmaya aynı mizansenleri kafamızda tekrar ve tekrar kurmaya ... ya dönüyoruz gelecekle ilgiliplanlara , seneryolara, şahsi hayallere, gayelere....
Zihnimiz durmadan ya geçmişte ya gelecekte takıldığı için bizler aslında hiçbir zaman şu ''an'' da duramıyoruz. Türkçede zaman ekleri bu kadar zengin olsada bizim hayatımızda ''şimdiki zaman ''ebediyen eksik gibi. Şu andan mahrum kalmışız ama haberimiz yok.
Ve söyleniyoruz bol bol. Şikayet etmek, en sevdiğimiz dil jimlastiği.
Zihnimiz durmadan ya geçmişte ya gelecekte takıldığı için bizler aslında hiçbir zaman şu ''an'' da duramıyoruz. Türkçede zaman ekleri bu kadar zengin olsada bizim hayatımızda ''şimdiki zaman ''ebediyen eksik gibi. Şu andan mahrum kalmışız ama haberimiz yok.
Ve söyleniyoruz bol bol. Şikayet etmek, en sevdiğimiz dil jimlastiği.
bkz firarperest sayfa 165
ELİF ŞAFAK
Bu kitabın acayip bir tılsımı var. Gece okuyorum ertesi gün yaşıyorum sanki .
Dün katıldığım bir toplulukta kadınların sürekli olarak hayallerini iş , eş yada çocuk nedeni ile ertelediğini farkettim . Akşama gidince yapılacak yemek , hazırlanacak masa . Ya geçmişte yaşanılanlardan bahsedildi çoğu zaman , yada birgün sonraki planlardan . Kimse o anı yaşamıyordu halbuki . Masadaki güzelliklerin farkında bile değildik belki . Yine hızlıca tükettik o anları . Masa deyince Ceydacım ellerine sağlık herşey çok lezzetliydi.
Tüketilmeyen şimdiki zamanlara..
4 yorum:
doğru diyorsun ablacığım ertelemek diğer adımız gibi hep sonraya hep sonraya sanki biliyor muyuz o sonraya geleceğimizi herkes an 'ı yaşamayı öğrense ya da denese...ben de okuyorum kitabı henüz o sayfaya gelemedim ama okuduklarım gerçekten iyiler :)sevgiler...
Burcu :Artık herkesin yaşam stili olmalı anı yaşamak
elifcim, elimdeki kitap biterbitmez bu kitaba baslıycam. resimde bir harika bu arada.
Çok güzel bir kitap , hayattan .
Resimde sevgili kardeşim Zeynebin
Ben de yorum yapayım!