17 Eylül 2013 Salı

Olduda Bitti

Hamileliğin 12, haftasına gelinir .
doktor amcamız gülümseyerek derki;
''ya erkek , yada erkek gibi bir kız ''
Bu politik cevap bile yetmiştir babayı havaya uçurmaya .
Baba düşünür gizliden ''heyyyyttt erkek adamın erkek evladı ''. :s
Anne düşünür '' yenidoğan sünnetini önermiyor doktorlar , acaba ozamana kadar askerlik kaç  aya düşer ''

Aradan geçen mutlu ve heyecanlı günlerin ardından akıl başa geldiğinde gündeme bomba gibi düşen sünnet ettirme olayını boğazda daha fazla düğümlenmeden sonuçlandırmak en iyisi oldu .
Biz 8,5 aylık olduğumuzda  muradımıza erdik :)
Burdan Doruk Hastanesi Çocuk Cerrahı Tamer Bey'e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum .
Kendisi iyi bir cerrah olmasının yanı sıra , operasyonda Aras'ın  bir yakını gibiydi . 
Genel anestezinin daha uygun olduğunu düşünüp nedenlerini izah etsede  , lokal anestezi uyguladı küçük olmamız nedeniyle . Yarı baygın olucağını söylesede , hemşirelere tekme atan Aras'a pek etki etmedi sanırım . Sonrasındada 6 saat uyku perforamansı sergileyecekti , ama nerdeee . Sadece Narkozu atarken biraz hırçındı , bunun sebebide çift gördüğünden dolayımış . Fakat yatağa otutturur otutturmaz burnama parmağını sokmasıyla bu tezide çürütmüş olduk  biz .
Bu arada hiç şeker yemediğimizi ve televizyon izlemediğimizi öğrenen doktor bey çok şaşırdı . 
Yani şekerede kanmadık . 
2 gün boyunca banyo uygun değilmiş . Pansumanımız ise sadece pişik kremi , yada zeytinyağı uygulayabiliyormuşuz. Pişik kremi için mustelayı önerdi .Hernekadar  Mustalayla ilgili birçok yazı okusamda , doğduğumuzdan buyana onun ürünlerini kullanıyoruz.
Şimdi şöyle bi durum söz konusu , Annemin elinde ertesi gün minik bir kesik oldu ve mustelayı sürdüğünde fazlasıyla canının yandığını söylediği anda hemen formülü değiştirdik . Zaten yapmış olduğumuz ilk pansuman yeterince sıkıntılıydı . Sonrasında 3 gün boyunca canı yanmasada alt açmalarımızı 2 kişi yapabildik  ,korktuğu için .
İyiki annemin eli kesilmiş diye düşündük . Kullandığımız diğer formüle gelince . Kantoronlu zeytinyağı . Bu karışımı doğal ortamından toplanan kantoronların ,  büyük anane zeytinyağı karışımıyla elde ettik . Yaklaşık 5 yıldır cam kavanozunda şifa dağıtmak için bekliyordu . Şimdi herhangi bir çarpma , kesik , yanık vss olduğunda ilk sarıldığım ilaç . Biz diğer pansumanlarımızı bununla yaptık ve inanılmaz bir şakilde 1 2 günde toparlandık .
Önemli bir detay daha ;
2 gün sonra iyileşme süreci başladığından  kremi nekadar yoğun sürerseniz sürün muhakkak gazlı bez yapışıyor . Bunun içinde hemen küvete ılık su doldurup oyunlar oynayıp bezin yumuşamasını ve kendiliğinden atmasını bekledik . Bu her seferinde tekrarlandı .Yani bu şeklide 2 gün daha geride kaldıktan sonra herşey tamamiyle normale dönmüş oluyor . Toplam 4 gün .
Şükirki biz sağlıkla atlattık hiç bi problem olmadan . Erken olduğunu düşünenler , evet 8. aydan öncesi için erken olduğunu söylüyorlar. Ben yaşadıklarımdan sonra tüm erkek bebek annelerini arayıp teşvikte bulundum .  Ne diyelim;
Olduda bitti .


9 Eylül 2013 Pazartesi

Yenidoğan Anısına

      40 hafta ne uzunn zamandır . 
hergün yeni birşeyler öğrenmek için didinilir durulur .
Birde özenle yapılacakların listelesi hazırlanır. 
Malum bizimde Çılgın Türk dosyasımız vardı .
Son günlere kadar bitmek bilmez  .
 
 Biz ilk golü 37. haftada yedik . 
Aceleci bi şekilde gelme kararı veren ve annenin iki ayağını bi pabuca sokan bizim Aras kuşu tüm parogramı alt üst etti . 
Zaten olay bu noktada kopuyor .
Herşeyi yapabileceğini düşünüyorsun öncesinde , Neden olmasınki?? dimi .
Olmuyor :)
Birde bizim gibi uykuyu sevmeyen bi bebekseniz biranda imkansızlıklar ortaya çıkıyor .


Bu fotoğrafı görür görmez bende istiyorumm bendee diye haykırdığımı hatırlıyorum .

 Malzemeleri toparlayıp hazırlayana kadar .


 Bizim kelebek kanadı , oldu sana kuşş .
Birde durmaz yerinde , zaten ayaklarından gıdık alıyor şunu yapabilmek kaç saatimi almıştı hatırlıyorum .
İfadeden anlaşıldığı gibi hiç keyifli bir çalışma olmadı .
Yani diyorumki şu hazırlık aşamasında tam devirli olmakta fayda var .

Dünya'nın en büyük kelebek türü olan Attacus Atlas'ın kanat uzunluğu 30cm miş .
Bizim kanatlar kadar yani .

 Hastane çıkışı için hazırladıklarımıda çerçeveleyip duvarımıza astım . Fotoğrafa baktığımda Aras'ın yüzünün o papyon kadar olduğuna şimdilerde inanmak çok güç . Ne minnakmış , çabucak unutuluyor .


 Biz artık 10 . ayımızı tamamlamak üzereyiz .
Bu ay itibariyle kendi başına hareket etmesinin , ayaklanmasının doğurduğu sonuçlardan zannımca en önemlilerinden biri disiplin . Yine kitabımı okumaya fırsat bulamamıştım. İçgüdüsel olarak olması gerektiğini düşündüğüm uyarıları yapmaya başladığımda , nasıl bir tavır sergilemem konusunda takılınca bi iki kelam okumak istedim .Meğer doğru zamanlamaymış .
10 aylıktan çok sonra disiplene başlamak işleri zorlaştırabilirmiş , yada 10 aydan çok erken başlamak çocuğun hafızası tam gelişmediği için işe yaramayabilirmiş .
Şimdilerde gündemimiz disiplin , yemek eğitimi ve tuvalet eğitimi için alt yapı oluşturmak .
Haydi kolay gelsin diyelim .
Neden istediklerimizin ertelenip durduğu bu son paragrafta gayet açık. 
Yani çocukta yaparım , kariyerde olayı ????
Hepsini tam ve layikıyla yapanın önünde saygıyla eğiliyorum .
Ve iyi haftalar diliyorum .

2 Eylül 2013 Pazartesi

11

Günler , aylar derken yıllar kovalar oldu birbirini .
Oysaki o ilk bakış dün gibi,yakıp geçen ikimizi .
 11. yıl.  
Bıraktıklarımızla ardımızdan ,gülümseyen aşk dolu günler .
ikimiz bir olalı , öldüğüne inanılan ,yaşattığımız inişli çıkışlı yollarda .
Ölmüyormuş ....
her bakışta yeniden can buluyormuş ..
hergün yeniden , yeniden 
AŞK 

Üçümüz bir olalı 
Aşkların en tarifsiziymiş ..
Aşk kuşu Aras

29 Ağustos 2013 Perşembe

Aras Kuşu Güllüoğlunun lezzet sırrını çözdü .

 Desemde geç uyanış sabah şekerlemesiydi derken biz sırların birçoğunu kaçırdık . Öğrenmek isteyenler diğer Bursalı bloger dostları gezebilirler .

 Geçtiğimiz Cuma günü sevgili Canan Bozkurt'un hazırlamış olduğu poğaça workshop çalışmasında biraraya geldik . Oldukça keyifli bir gündü . Uzun süredir katılamadığım etkinliklerden sonra Aras'ada banada iyi geldi 

Günümüzü  engin bilgileri ve esprileri ile keyifli hale getiren sevgili Fatih Güllüye teşekkürler .
Bu arada hazırlamış olduğumuz poğaça hamurun tarifi ;

1 kg un
600 gr yağ
50 gr şanti
60 gr şeker
25 gr tuz
200 cc su
40 gr maya
Öyle incelikler varki keşke sadece bu malzemeleri karışırınca miss kokulu poğaçalardan elde edebilsek ama çok zor söylüyeyim . 

Günün yıldız erkekleri .

Tabi biz bi oturup bi kalktık malum bizim kuş artık yürüme antremanlarıyla meşgul .

 Fırından çıkmış sıcacıkkk , sizede geldimi kokusu ??? 
Canan birazdan günün fotoğrafını çekicek .

 tataaa taaa... aylardır karbonhidrat kalori hesabı yapan birinin önüne koyarsanız tabaklar dolusu ganimetleri , gözü dönmüşcesine canavarlaşması gayet doğal bir davranış . Utanmıyorum gayette keyifle indirdim mideye hepsini . Güllüoğluna leziz ikramlarından dolayı çok teşekkürler .

Buyrun  buda ''sır filan kalmadı ''güşülü


18 Temmuz 2013 Perşembe

PiknikÇiii

 Havaların ısınmasıyla birlikte ,yaklaşık 3 aydır her pazarımızı dağlarda tepelerde geçirir olduk .
Bizim kuş oksijene , doğaya ,topraga doysun diye tüm çabamız .
Arabanın bagajı heran heryerde piknik yapmak için alet edevatla dolu .
Bu hafta biraz su seside eşlik etsin istedik bize ve Saitabat şelalesine doğru yola çıktık .
Ama öncesinde değişmez adres protein yüklemesinin tavan yaptığı Bursa'nın en eski kasaplarından biri olan Kırmızıay'a uğranır.
Merak edenler için kasap Muradiye 'de.

Eski binaların arasında .

Çocukluğumun geçtiği sokaklarda.

Keçi sütünün anne sütüne en yakın süt olduğunu öğrendiğimden bu yana arayış çabalarım burda son buldu .
Keçi yoğurdunu bir tüketiyoruzki süperr . Güveç kaplarda manda yoğurdu , kovalarda keçi yoğurdu bulunuyor.
Dry aged beef  yöntemini duymuşsunuzdur belki . Dilerseniz bu özel etlerden bulmanız mümkün kasapta .



Hazırlıklar tamam yola çıktık ,lakin hava kapamaya başladı . Sonuçta yaz yağmuru  nekadar etkili olabilir diye düşünüp devam .
Şelaleye ulaştığımızda öyle bi kalabalık vardıki . Pişman olduk bu haftaki rota için .
sonrasında aklımıza kuzenimin bahsettiği şelale geldi . Çok beğendiklerini söylemişlerdi ,bizde daha önce görmediğimiz bir yer olduğundan değerlendirmeye değer diye düşündük .
Saitabat şelalesine gelmeden Ören Mahallesi diye bir tabela göreceksiniz.

Yol ayrımından sonra tabelalarla Küreklidere şelalesine ulaşmanız mümkün .

Meşe ormanı olduğundan dolayı , öyle sık ki bitki örtüsü bi ara gitmekten vazgeçip yol kıyısınada razı olduysakta , hakikaten orman izin vermedi .

 Aracınızı bi noktada bırakıp yaya devam etmeniz gerekiyor.

Sonunda su sesini duyabildik .

Çok derin bir vadi . Ve inanılmaz yüksekten düşen su . 3 seferde kırılarak düştüğünden olsa gerek ki Bursa civarında en yüksek şelale MustafaKemalPaşa Su Uçtu  olarak geçiyor.


Bursa Orman müdürlüğü tarafından 2010 yılında kent ormanı olarak harika bir projeyle piknik alanı olarak açılmış .
 Manzaralı sempatik verandalar var . Piknik masaları , mangal için uygun ocaklar .
Ama gel gelelim üzülerek söylüyorum ,inanılmaz pis. 
Böyle doğa harikası bir yer , güzel bir çalışma ancak bu kadar katledilebilinir . 
Hemen yetkililere mail yoluyla ulaştım . Umarım dikkate alırlar.
Biran için insanlığımdan utandım . Oturduğumuz verandanın bir köşesindeki lambirleri kırıp orda mangal yakmışlar , bu nasıl bir zihniyet anlam vermek zorrrr.



 Vadinin diğer tarafında Bursa manzarası

 Aras kuşu uçmak istiyor.

Bu son piknikle , hareketli bir bebeğe sahip olmanın zorluklarının birkez daha farkına vardım. Hiçbiryerde tutamıyoruz kendisini. Yüremesi dahamı iyi , yoksa dahamı zor karar vermek güç .
Boncukgözün maceraları devam edicek .

13 Temmuz 2013 Cumartesi

PleaSe !!!

 Malumunuz bizim kuş dünyaya geldiğinden buyana dillendirip durduğum tek bir konu var . UYku UYku UYku . Hâl böyle olunca sinek vızıltısı bile çok önemlidir bizim evde . 
Neler denedim neler .
 Şu ''Nasıl alıştırırsan, öyle gider '' tezini tamamen çürüten bir bebeye sahip olduğum doğrudur.
Her yolu denesen neolur ki ??? Belliki tümüyle annenin kalitesiz uykusunu almış bünyeye genlerle .
Huzurlu , dingin , sessiz ve loş bir ortam gerekli bize . Elimizden geleni yapıyoruz yapmasınada ,dış güçleri engellemek zor oluyor doğal olarak .

 Birde uyarı tabelası gerekliydi bize . Tabi ben erteleye erteleye yine bugünlere geldik.
Benim kuzu her uyuduğunda o zil sesini duyduğum anda kan beynime sıçrıyordu. Tüm söylemlerim boşa gitti durdu . Umarım artık dikkat çekici bir yöntem olmuştur .

 Kara tahta boyası ile birçok uygulama gördüm bloglarda , pekte sempatik gelmişti . Ama tabi bizim en büyük problemimiz olan zaman darlığından erteleyip durmuştum . Hoşş ne yapıcağımıda bilmiyordumya , bahane oldu .
Daha önce hazırladığım bir kapı süsünün orta kısmından kalan kontrplakla yola çıktım .
Bursa'da yaşayanlar Ulucami'nin yanında bulunan incik , boncukçularla dolu olan hanı bilirler , orda minik ahşap objeleri görünce bayıldım şirinliklerine .
Sonrasındada böyle birşey çıktı ortaya .


 Öncelikle kara tahta boyası incelik gerektirmeyen bir uygulamaymış onu belirteyim . Zemine hemen uygulayıverdim . Sonrasında ahşap objeleri sıcak silikonla ile tahtanın üzerine yapıştırdım. Evde bulunan taş ve yapraklar ve dergiden kesilen bi su birikintisi , ve en önemlisi mesajımızıda yazdıktan sonraaaa
tatatatataaaaa yeni kapı süsümüzz. 
Lütfen ama artıkk lütfennn .

Bu arada ben mutlu mesut gelinlerle görüşmeye devam ediyorum .
Mayıs gelinleri için ATÖLYEMANİA bir tık.

Mutlu bir haftasonu diliyorum .

11 Temmuz 2013 Perşembe

Bebeğinizin İlk Yılı

Biliyorumki her anne bebeği için en doğrusunu bilir, en iyisini yapar .
Mükemmel olmak içinde çeşitli yollara başvurur, kimi zaman deneme yanılma yolu ile , kimi zaman büyüklerimizin tecrübeleriyle ,kimi zamanda kendi bildiğini okuyarak .
Yada güvenilir bir kaynaktan faydalanarak .
Geçte olsa aldığım kitap ,artık benim sağkolum gibi oldu .
Neredeyse doktora gitmeye gerek kalmayacak nitelikte bilgilerle dolu .
Aslında büyük bir pişmanlığım var bu konuda , ilk seri ''Bebeğinizi beklerken sizi neler bekler ''i edinmediğim için üzgünüm.
Satın almak için raftan kitabı aldım , malum kocaman bir göbek tahammül sınırları çok zayıf , hormonlar alt üst ,o ard arda dizilmiş kelimeler üstüme geldi sanki ve rafa öylece geri koymuştum .
Son pişmanlık fayda etmez diyorum ama öyle yanlışlar öyle sonuçlar doğuruyorki biz anne sütünden 7. ayda mahrum kaldık .

Şimdilerde ise doğru zamanda doğru oyuncak kısmı var . Almışımda almışım ,  Aras'ın şuanda oynuyabildiklerini 5 ay önceden doldurmuşum . Bunun içinde resmen eğitim almak gerekiyormuş :( yakında bir yerlerde hiç yiğen kuzen vss olmayınca karacahil kesilmişim . Takıldım fisher price ın oyuncaklarına , Neyapayım onlar biliyordur doğrusunu diyerek ay ay tamamlıyorum seriyi . Yoksa gidiyorum mağzalara evirip çevirip ne alacağımı bilemeden , elim boş dönüyorum . 
Öğreneceğim inşallah .
Sözüm o ki bilmiyorsan bir bilene danışmakta fayda var .
Konu çocuk büyütmekse ,oo ooo senden başka bilen çokkk .

Bilmeyenlerin şerefine....

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Eskilerden Soğuk biŞeyy



 Ortalık mavi ,sıcak resimlerden yıkılırken biraz serinlemeye ne dersiniz ??
Buda benim tembelliğimin  kılıfı olsun .
Öyleyse bunda 6 ay öncesine davetlisiniz.
Geçenlerde blog kayıtlarında gezerken yayınlamak için düzenlediğim bu resimleri buldum . 
Maşallah pek çalışkanmışım ha bugün , ha yarın derken ortalık 40 dereceye ulaştı . Benim kıyıda köşede bekleyen birsürü kışlık serüvenler .

 Şimdi bizim bebe 3 aylık , meteoroloji yoğun kar yağışı uyarısında bulunmuş . Senin ne işin var zirvelerde .
 Zirve olsa iyi .
İstikamet Çobankaya .
 2. oteller bölgesinden sonra araçların inişi yasaklanmış .Zaten bizim araçlarda araç değil . Öyle karmaşık bir durum işte .

 Hava muazzam dingin , içerde gümbür gümbür sobanın ateşi . Zaten gelmişiz off road tadında . Bizim gazmana iyi gelmezmi sallanmak ,sıcak . Evet gayette iyi geldi bol oksijen , mışıl mışıl uyudu .
Bu arada Çobankayanın yazlık hallerini görmek isterseniz buraya bir tık .
Her yaz en kavurucu sıcaklarda kurarız çadırları , ohhh miss gibi uyku en soğuğundan .



 Bizim minik kuşun gözkapağına düşer en mükemmel şekliyle kar taneleri .
Hayatımda gördüğüm en güzeliydi gerçekten .

  Yine nereye kitlendin çirkin ördek yavrusu .
Tipe bak gıdığıda çıkarmış . 
Merakımızın temelleri çok erken atıldığından,  faltaşı gibi açılmış gözler . Bende garibime ne giydirceğimi şaşırmışım soğukya , en kalınlar birleşince saçmalık diz boyu .
Çirkin ördeğin , şaşkın ördek annesi.
Birde uykusuzluk , kimbilir kaç saatlik uykuyla duruyorum , o günleri hatırlayınca bildiğin biyonikleşmiştim .

 O canım dingin hava yerini pusa , fırtınaya , tipiye bırakır .


 Artık yollarda kapanmıştır .

Biz ise halen yeme içme derdinde.
 Dağyolunda ikinci adresimiz Küçük Ev Etmangal . Gişelere gelmeden son virajda kalıyor . Mutlaka etlerinden tatmalısınız. 
Küçük Evin yaz halleri içinde buraya bir tık .

 Pekte mutlu olduk biz bu manzara karşısında , Sonrasında başımıza geleceklerden habersiz .
Neymi geldi . Tabiki bi arkadaşımızın aracı yoldan çıktı . Dağ yolundayız , onu düştüğü yerden kurtarmak pıt diye olmadı , arabada iki tane 3 aylık bebe daralması , iki tane anne cinneti :) 
Ortaya karışık bir salata .

Ve güne hitaben . 
Hava ayazmı ayaz .....

 Herkeze huzurlu bir ay diliyorum .

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...