27 Şubat 2011 Pazar

Geleceğe susamak

Ispanaklı fırın makarna


Herkeze iyi pazarlar. 
Aslında keyifli ve leziz bir paylaşım için blogumu hazırlmıştım ki , izlediğim video tamamiyle alt üst etti beni.
Doğaya olan düşkünlüğümü her şekilde hayatıma dahil etmeye çalışıyorum sürekli , ama onu korumak adına yaptıklarım öyle kısıtlıki . Videoyuda izledikten sonra içim yandı tutuştu. Biliyorum yine elimden bir şey gelmiyecek , ama belki bu yayınla bir zincir oluşturup , çığlığımı duyurma şansım olucak.
Hala yüreği hayata büyük umutla bağlı olanlar video için bir tık

Bu arada makarnanın tarifini merak edenler için;
                                Malzemeler
                              *Yarım paket makarna     ( diriliğini sevdiğim için barillayı tercih ediyorum)
                              *Yarım kilo ıspanak            (keşke yıkanmışını almaya cesaretim olsa)
                              *1 adet orta boy kurusoğan    ( ben soğanı sevdiğimden dolayı 2 adet kullandım)
                              *1 büyük diş sarımsak
                              *1 yemek kaşığı tereyağ         ( itiraf ediyorum ben 2 yemek kaşığı kullandım )
                              *100 gr eski kaşar veya taze
                              * Arzuya göre beyaz peynir
                               Beşamel sosu için ;
                              * 1 su bardağı süt
                              * 1 çorba kaşı un
                              * 1 yemek kaşığı tereyağ    (itirafta bulunmuştum:)))
                              Hazırlanışı;
       Makarnamızı biraz diri kalıcak şekilde bir tutam tuz ile haşlıyoruz. Tereyağda önce soğanı , sarımsağı ve ardından ıspanaklarımızı 10 ' kavuruyoruz. Beşamel sosu haşlanmış makarna ile harmanlayıp, fırın kabına sırası ile beşamel sosa bulanmış makarna , kavrulmuş ıspanak, beyaz peynir(azıcık et bulyon rendeliyebiliriz) makarnanın kalanı ısıtılmış fırına hemencecik koyuyoruz.  derece veremiyorum herkezin fırını farklı ısılarda pişiriyor. son dakikalarda üzerine rende kaşar. afiyet olsun.( Yağ ve peynirde tercihi kendi damak tadınıza göre ayarlarsanız vicdanım kalori konusunda rahat edicek)
   

Bomba bir tarif daha . yeni tanıdığım sevgili Özge süpersin . Şurdaki tarifi olduğu gibi uygularsanız şahane bir lezzet ortaya çıkıyor . Teşekkürler . Tabi bende üzrinde yeni bir uygulamayla en yakın zamanda paylaşacağım.

26 Şubat 2011 Cumartesi

Bir mutlu son daha



Dün sabah bizi minicik bir süpriz bekliyormuş . 
Güzel bir haberle uyandık.
Tabi haliyle panikte yaşandı.
Çünkü o gün yarım kalan işler tamamlanıcak ve artık beklemeye hazır hale gelicektik .

Lakin...

 Hastane kapısında aldık soluğu . 
Biliyorduk yağmurlu bir havada olucaktı gelişin . 


Yağmur taneleriye gelen melekler koruyacaktı seni.


Hemen eve gidip eksiklerini tamamladım.


Yatak odasında bulunan yatağımızı pembe ağırlıklı süsledim. Aslında alt açma pedi olarak hazırladığım parça ve minik kırlent uyum içinde olduğundan dolayı artık yatak örtüsü olarak kullanılacak.


Annemiz küçük meleğinin rahatı için bir beşik daha hazırlamamı istedi . Resimde görünen kullanım zamanı kısıtlı olan beşik kuzenine ait ondada bir takım değişiklikler yaptım.


Artık herşey hazırdı. Daha önce söz verdiğim üzere odanın bitmiş haliyle çekimlerimi tamamlayıp, cennet kokan bebeğimizi sevmeye gittim.


Odamız gayet sade beyaz ağırlıklı oldu.

 Kullanışlı sedirimizi yastıklarla renklendirdik.
Sevgi dolu perdelermiz.

Mutlu bir sonu başarmış olmanın verdiği rehavetle , iyi bir tatili hakkettim.

Hoşgeldin meleğim.
Sevgi , sağlık ve huzur hayatın boyunca yanında olsun.
Allah uzun ömürler versin.


24 Şubat 2011 Perşembe

Süper hayat felsefesi

Çocuklar duymasın Tembel adam

 Çok hoş bir karakter.
Eminim aramızda aynı düşünceleri paylaşan çok kişi vardır. 
yada en azından öyle bir hayat sürmek için çaba gösteren.
Sonuna kadar izleyin , gayet keyifli :)

21 Şubat 2011 Pazartesi

Sevgiyle çalışmak



 Merak içinde elbisesini bekleyen , hatta kış bitmeden giyemeceği kaygısını herfırsatta bana belirten.
Artık mutlumusun.
Ben çok mutluyum.
Ayrıca modellik içinde teşekkürler :)
( Elbiseyi çelik penyeden çalıştığımdan dolayı , vücudu çok sarsın istemedik )




Kürk aksesuarı kollara sabitlemedim . Böylelikle kullanım alanı oldukça genişlemiş oldu. Sadece hayal gücünü kullanmak yeterli olucaktır.


Öyleki kürkleri hazırlarken elime batan iğne yüzünden kanayan parmağımda oluşan şekil
işimi ne denli sevgi ile yaptığımın kanıtı gibiydi.




Yine hafta güzelliklerle başladı.
İyi haftalar diliyorum herkeze

20 Şubat 2011 Pazar

Bir şeylerin yerini doldurmak..! özlem


Bayılıyorum türk kahvesine eh birde ikili fincan takımlarıyla içiyorsam tadıda bir ayrı oluyor. Şu yazımda tanıştığınız gofretim hasta oldu . Belki iyi olabilir düşüncesiyle onu banyoda tutuyorum . Nemsiz kalmış can.
Boş kalan yerini doldurmak adına soft renkleriyle, iyi gelen lahana çiçeğim oldu benim . Yeni ailesinde meraklı gözlerede maruz kaldı , muko ve alfonzonun tanışma faslı halen devam etmekte.

Gerçekten karmakarışık bir haftayı daha sonlandırdım. Kendimi bitkin hissediyorum , aldığım vitaminlere inat. Yarım kalan çalışmalar sonlanmadan bu yorgunluğum gitmeyecek sanırım . İnsanı yiyip bitiriyor şu beyin yorgunluğu. 


Sonra birden kareye takılıyor gözüm. Öylesine yüklerken resmi. hımm unutuluyor bütün ağrılar.


Bir prensesin yatağı gibi. Masum ve duru


Ayşenazın odasının son parçası. Devam eden çalışmalar daha çok minik süslerden ibaret.


Odanın tümünü çıkan ilavelerdide tamamladıktan sonra görüntülemeyi planlıyorum.


Yine bir kaç gün yok olacağım. 

İnsanın içini kemiren bir duygu olsa gerek ''özlem''.
Bazen ha geldi gelicek diye beklenen yeni bir nefese, bazen ise tanımadığın halde iyi anlaşıldığını düşündüğün kişilere. Evet kızlar size söylüyorum. Biliyorum artık misafir olamıyorum sayfalarınıza ama en yakın zamanda geliyorum kahveye.




16 Şubat 2011 Çarşamba

Kurabiye canavarı



Bütün kızlar toplandık.
Kızlar toplanırda dedikodu , kahve faslı ve beslenme saati olmazmı.
Günlük magazin haberleri , alışveriş trendleri ve bol kahkahalı dakikalar.
Sevgili Aylin sayende yüklendik bugün kalorileri. nasıl güzel bir salataymış o öyle tabağın son halini görmen lazımdı , şahaneymiş . Tarifi mi?? Başka adreste .Hemen gidelimmi diyorsunuz ! bence hemen bir Aylini ziyaret edin . Sonrasındada mutfağa


Tatil günümü önce yoğun bir hazırlık aşaması ve ardından yoğun bir yemek ziyafetiyle geçirdim. Gün sofralarının gülü sosyete mantısı.




Biraz garip bir görüntüsü oldu ama tadı hakkında kızların yorumlarını duysaydınız :) karmakarışık bir tarif uyguladım . Yine Şu pasta vede şu pastadan esinlenerek . 
Öğle saatlerinde sokaklar örgü çantalı , ellerinde çocuklarıyla salına salına yürüyen kadınlarla dolar. Bilmiyorum belki birgün bende öyle olucam. Bildiğim birşey var kurabiye canavarı olmaktan vazgeçmiyeceğim.

13 Şubat 2011 Pazar

Nefes , rüzgar , sallanan kayıklar..

800
*deniz kızı ilahisi*

Uludağ 2543 metre Toroslar 4000 metre.
Toroslarda gezinirken Akdenizin iyot kokuları..
Ülkemdeki denizler, heybetli dağlar.....
Nerdesiniz???

Kitaplığımdaki herşeyi çok seviyorum. Yaşanmışlıklarını , baktıkça yaşattıklarını.
Okumaktan çok gezmişim :( . :D Çok okuyanmı ? çok gezenmi? Niye bir tercih yapmak zorundayızki !! Hem okuyalım , hemde gezelim kime ne ki?
Dağınıklığımıda seviyorum:)
haftasonunun yorunluğuyla öylece atılmış çantam , ama inatla bitirmeye çalıştığım bir parça iş , peki arada dinlenirken ya aklıma bişi gelirse  hesap kitap? elbise modeli? yada unutmamam gereken daha bir çok saçmalık:( not almalıyım ya küçüklü büyüklü defterlerim. Oda parfümünün ( iyot kokusunu aradığım, bol zehirli)arkasına gizlenmiş küçük makasım .
Bırakın beniiiiii ben bugünkü rüzgarı hissettim bir kere yüzümde .
Özgürüm bugün.
bedenimde ruhumda.....



 Özgürlükmü ? Mesaimi??

12 Şubat 2011 Cumartesi

Acıııııııııııııııı


Bugün tatlı bir hayal kurdum..
Kocam kocam :) tatlı hayalimin ACIIII sonuçlanacağını söyleyince üzüldüm:(
Bunun üzerine ACIIIIlı ezme ile lavaşımı ıslattım , ardından marulu ekledim ,oldukça ACIIII çiğköfteden bir parça vede  kaymaklı yoğurt. Sonrasında içimdeki ACIIII hayalkırıklığını bastırsın diye afiyetle yedim.

Hayalimmi??????

İstanbulda mutlu son

Sevgili Kıvılcım ve Ali sonunda erdi muradına. Bizede bir günlük İstanbul yolu gözükmüş oldu.
Feribota binilirde martılara simit atıp resim çekinilmezmi? çekinilmeyebilinir!! Üzerimizdeki şıkır şıkır kıyafetlerimiz rüzgarın keskin soğuğuna yenik düşünce en azından şöle bir kare yapabilme şansımız oldu.


  Martıların yeni seferi bekleyişleri görünmeye değerdi. 


Bizi iner inmez çılgın bir trafik karşıladı . O şehirde yaşamak için gerçekten peygamber sabrı gerekli kural diye birşey yok sanki. Herşey hiçe sayılıyor . Allahtan cebimizdeki teknoloji sayesinde alternatif güzergahı kullanarak bu işkenceye son verdik. Böylelikle vaktinden önce geldiğimiz salonun çevresinde kısa bir yürüyüş yapma şansımız oldu. Kafam allak bullak olmuştuki yazıyı görünce gülümsemeden geçemedim.


 Sabrı tükenen biri daha vardı aramızda . Elindeki telefonu yere attıktan sonra minik Yusufun yüzündeki mutsuzluğun ifadesi. Ama ısrarla kırık ekranla oyun oynamaya devam etti .

Binanın dış görünümü oldukça hoş ve sıcaktı.


Salona girdiğimizde görevli ve misafir kimse yoktu . Bizde fırsattan istifade edip 9 yıl sonra evetlerimizi yeniledik . Hala heyecan vericiydi.

 Sonunda Nikah saati geldi çattı . ikiside o kadar güzellerdiki . Günün tek nikahı olmaasından dolayı , nikah memuru bol vaktinin olduğunu söyleyip şarkılar şiirler derken oldukça keyifli bir tören oldu.


 Alinin kendini korumak adına aldığı önlem takdire şayandı . 



Takdire şayan biri daha vardı . O gün satış yapabileceği pek çocuk olmadığından dolayı , boloncunun Yusufa bolonları göstermek adına çabası

Hemen dönüş yoluna geçmek zorundaydık. Motorsikletini bakımdan almak zorunda olan arkadaşımız güneşi kaçırmak istemiyordu az üşümek adına. O yüzden köprüden hızlıca geçtik . Yinede 2 kez bogazı görme şansımızın olması İstanbulda olduğumuzun hissiyatını yoğunlaştırdı içimizde.






10 saattir yollarda olmamız , yemek yeme şansımız olmadığından dolayı açlığın verdiği etki ve bolca üşümemiz bizi arabadan indirmedi . Feribot yanaştığında kaçırdığım manzara karşısında pişmanlığımı anlatamam . Doya doya seyretmek yerine sadece anlık bir kare olarak kaldı muhteşem gün batımı.







                                                 












Yorgunluğumuza rağmen günün anlam önemi büyüktü. Mutlu olucağınızı biliyorum. Yinede mutluluklar diliyorum. Gözlerinizdeki aşkınız hiç bitmesin. Ehh birde büyük bir gurur yaşıyorum. Her fırsatta dile getirdikleri bir şey. Onlar için model olan evlilik hayatımız. Umarım sevginiz sonsuza dek sürer.

10 Şubat 2011 Perşembe

Anne aşkı pastası


Yine tatlı , yine kırmızı , yine aşk...
Aşk dedimde sevgililer günü yaklaşırken annesinede çiçek alıcaklar varmı??? Ne alaka diyenler oldu galiba.
Şurdan çıktı ; bu pasta klasik anne pastası . pandispanya şeklinde kek hazırlanır , arasına krema  ve mevsim meyvası. Tutan tatlı krizimin acil şifası:) Hazırlarken annem geldi aklıma doğumgünlerimizin vazgeçilmeziydi muzlu pandispanya . Sonrasında babama olan düşkünlüğüm ,öyle ya kızların ilk aşkı hep babadır .  Ama geç olmadan anlayabilmiştim gizliden gizliye anneye olan hayranlığı.. Şanslıydım. Tek şasnsızlığım ona sevgimi doğrudan belli etmekten hep çekindiğim . İki kadın çatışmasımı acaba ergenlik çağında. Neyse geride kalmış Allahtan o günler. Sonuç olarak diyorumki  sadece bir gün değil sevgi her fırsatta paylaşılmalı , hissettirilmeli .
Napıyoruz yanımızdaysa hemen ,değilse de ilk gördüğümüzde annemize sarılıp tontiş yanaklardan öpüyoruz.
 Detaylı tarif isteyenler olursa aydınlatmaya hazırım.

Odamız Ayşenaz'ı bekliyor.


Sonunda odamızın hazırlıkları bitti . Bunlar küçük prensesin fonları şimdilik bu şekilde yayınlıyorum.


Japon perde olarak hazırlayıp üzerinde öyle çalıştım .


Fotoğraftaki ikinci parçası. Camın iki yanını süslüyorlar.


Tamamiyle odayı yerleştirdikten sonra yayınlayacağım fotoğraflarda daha iyi anlaşılabileceğini düşünüyorum.



Bol kırlentli sedirimizin son yastıkları .
Şimdi sıra saten ,biraz kokoş yatak örtüsünde.
Odanın tamamı ilerleyen günlerde ..

9 Şubat 2011 Çarşamba

Cüretkar , leziz yemekler


Sevgili Zeynebin arkadaşı Arzu'ya hediye etmek için hazırlamamı istediği takım.
Kim demiş yemek yaparken şıklığımızdan taviz vericez diye.

Takım 4 parçadan oluşuyor Mutfak önlüğü , Taç, runner ve ekmek sepeti. Bu kumaşları leke ve su tutmadığı için çok seviyorum. Gri konsept kullanmamın sebebi yemek solonunda füme ve antresit ağırlıklı olması. İpek kurdelelerden yaptığım püsküllerde biraz daha farklı bir hava yaratmaya çalıştım.

















İşlevsel olduğunu düşündüğüm bone şeklindeki taçı birde uygulamalı görmenizi istedim:)

Fazla söze gerek yok . Güle güle kullan Arzucum cicilerini.

Israrla ev hallerini şıklaştırmaya devam edeceğim....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...