Sonunda atölyeden azda olsa soluklanabildim .
Birikmiş demiştim ya , sırası geldi yaşanılanların paylaşılanların .
En güzeli , en heyecan verici olanla başlamak istedim.
Blog sayesinde tanıştığım Zeynep ile telefon görüşmelerimiz nihayetinde dahada anlamlı olucaktı.
Biliyorumki kelimeleri seçmekte oldukça zorlanacağım lakin yinede beni anlamanız ümidiyle.
Haftasonu Bursaya gelme ihtimalinin olduğunu söylediğinde kararsızlığını bastırmak adına sanırım onu can damarından vurdum. Hemen yapabileceklerimizi söylediğimde sesindeki heyecan benimde heyecanımı doruk yaptırdı.
İşte o meşhurr banklarda ki mutlu anlar . Zeynep için dünyanın merkezi . Saatlerin durduğu , zamanın akmadığı .
Ve fotoğraflarını görünce buraları gezmek istediğini söyleyen Zeyneb'i başka nereye götürebilirdim ki ?
CUMALIKIZIK
Taş sokaklar , herşeyi ardımızda bırakıp paylaşılanlar , dahada büyüleyiciydi sanki.
Anlatmak güç sanırım.
Birde kılavuzluk hikayesi varki ??? Bana özgü , KAYBOLDUM :D
Gireceğimiz aralığı karıştırınca , bende hiç görmediğim köyün farklı sokaklarını keşfetmiş oldum . Vardığımız nokta köyün girişi olunca , zaman durdu yeniden başlamış oldu sanki .
Günün anlamına anlam katan , insana yaşadığı ve unuttuklarını tekarar hatırlatan , hayattaki her detayı hiçe saymayıp , tadını çıkaran . Melisam sen nasıl bir çocuksun ? farklılığını her mimiğinle anlamak öyle zevkli ki.
Kaç insan böyle bir köy için '' Masal gibi bir yer '' kelimesini kullanır ki?
Bir yanda kulakları sağır eden sessizlik , bir yanda aynı duyguları paylaşan gönüller. Kendini ifade etmeden anlaşılmak ne hoş bir hisdir , şu yorucu hayatta.
Arayış devam etmektedir. Zeyneb'in değimiyle ' biz bir mavi boncuk aradık'.
Susayan Melisa'nın imdadına yetişen çeşme . Tabii onu ordan çekip almak hiçte kolay olmadı.
İstanbulun sularından yakınan Zeynep en son en zaman bu şekilde su içtiğini hatırlayamadığını söyleyince , Bursada yaşamanın verdiği bir şans olduğunu düşünmeden edemedim buzz gibi dağ sularından nasiplenmenin.
Ve gözlemeler , çaylar , kahveler derken bugünü, her baktığımızda anımsatacaklar .
Sevgi dolu , yürekten .
Akşam olmuş , dönüş vakti gelmiş ve son kez dolaşılan sokakların kokusu iyiden iyiye içimize dolmuştur , bir daha unutulmamak üzere.
Şelale diye tabir etti suyu gören Melisa önce ellerini , sonrasında tümüyle kendini suya bırakıcakken kuramasının güç olduğuna ikna edilince azla yetinmek zorunda kaldı.
Zamanın ötesini kim böyle ustalıkla dekor edebilir ki ?
Her kapının ardında kalanlar ve önünde , sanki gerçek değil gibi .
Bu sokaklarda insanların yaşadığına inanmak güç. Sabah kaynayan çaydanlığın sesi , çocukların kahkahaları , yüründüğünde dışarıya kadar gelen tahta çıtırtıları. Evet burdada bir hayat var. Anneler pazara, bahçeye gider ,salça , reçel yapar. Kapı önü sohbetlerine katılır.Babalar akşam işten gelir , çocukları toplar sokaktan . Kendimizi dahil etmek istesekte , yabancıyız besbelli bu zamana .
Evlerden toplanan eskiler.
Müze kapalı olduğu için gezemedik .
Aslında söylenecek çok şey vardı . Herzamanki gibi duygularımın aşırılığından nutkum tutuldu . Yinede kendimi ifade etmeye çalıştım . En kısa zamanda tekrarlarının olmasını temenni ediyorum.
Zeyneb'in gözünden Cumalıkızık için bir tık